Adana Ulu Cami

Ulu Cami Külliyesi – Ramazanoğlu Medresesi – Ramazanoğulları Konağı

 

Ulu Caminin yapımına 1508 yılında Ramazanoğlu Halil Bey tarafından başlanır ama zamanın siyasi istikrarsızlıkları nedeni ile finans eksikliği yüzünden tamamlanamaz. Cami 1541 yılında Halil Bey’in oğlu Piri Mehmet Paşa tarafından tamamlanarak ibadete açılır.
Cami Selçuklu, Memluk ve Osmanlı mimari özelliklerini taşır.
Caminin yapısı ve kapısı Selçuklu mimari tarzını yansıtır; minaresinde ise Memluk tarzı görülür.
Caminin avlusuna doğu ve batı yönlerindeki kapılardan girilir.
Bu cami Anadolu Cami mimarisinde pek çok ilkleri ve tekleri barındırır. Bu farklılıkları ziyaret esnasında rehberiniz size aktarır…
Caminin hemen bitişiğinde Ramazanoğlu ailesi için yaptırılmış türbe görülür.
Caminin güneydoğu kısmında yaptırılmış olan Ramazanoğlu Medresesi ve adalet işlerin yürütüldüğü Ramazanoğlu Konağı vardır.
Ramazanoğlu Konağı Ramazanoğlu Halil Bey tarafından 1489 yılında kesme taştan üç katlı olarak yaptırılır.
Adana’nın en eski konak mimarisi örneğidir. Zamanla yıkılan bina yeniden restore edilmiştir. 
Caminin ölçüleri:

Cami bünyesinde barındırdığı türbe ile birlikte dıştan 34,70 x 32,70 m ölçülerindedir.
Son cemaat yerinin arkasında batı tarafta 14,75 x 11,20 m ölçülerinde bir mekan daha vardır.
Caminin avlusu dikdörtgendir ve revaklar ile (kemerler ile) çevrilidir.
Caminin kapalı ibadet mekanı (harim) avlunun güneyinde yer alır. 11,40 x 23,30 ölçülerinde dikdörtgen olarak yapılmıştır.  
Harim (ibadet yapılan kapalı alan)

Caminin harim kısmı kubbeye paralel yapılmış çapraz tonozlu iki sahından oluşur. 
(Tonoz: Binalarda  kullanılan kemerli şekilde yapılan ördü biçimidir.)
(Beşik Tonoz: Bina üzerinde yarım silindir şeklinde oluşturulmuş örtüdür. İnce uzun yapılarda tercih edilir. Çoğunlukla hanlar, avlular, koridorlarda kullanılır)
(Çapraz Tonoz: Aynı büyüklükteki iki beşik tonozun biri biri içerisine geçmesine denir. Buna geçmeli tonoz da denir. Yapıya biraz daha canlılık ve hareketlilik sağlar.) 
(Sahın: Camilerde ve kiliselerde genellikle birbirinden kemerli sütun ve ayaklarla ayrılmış bölümlere sahın denir.)

Her bir sahın küçük ve sade başlıklı dört sütun üzerine inşa edilen beş sivri kemerden oluşur. 
Mihrap önüne köşelerde geçişi üçgenlerin sağladığı bir kubbe yerleştirilmiştir. 
Kubbe dış kısımdan Memluk kubbeleri şeklinde sivri olarak görülür. İç kısımda ise siyah-beyaz taşlar münavebeli olarak kullanılır.  (Münavebeli: Yer değiştirmeli. Yani bir beyaz bir siyah taş kullanılır)

Türbe: Ulu Cami doğu tarafında camiye bitişik içerisinde 3 sandukanın bulunduğu bir türbe vardır. Bu sandukalardan birisi Halil Bey’e ikisi de Piri Paşa oğulları Muhammed Şah ve Mustafa Bey’e aittir. Ayrıca caminin güney kısmında da daha sonra yapılan müstakil bir türbe vardır.

Ulu Cami Medresesi:
Caminin doğu kısmındadır. 1540 yılında Ramazanoğlu Piri Paşa tarafından yaptırılır.
İçten yaklaşık 23 metre, dıştan ise 32.80 me uzunluğunda olan uzunluklar ile kareye yakın bir yapıdır. 
Öğrenci hücreleri avlunun doğu, batı ve güney yönünde toplanmış. Derslerin yapıldığı eyvan ise kuzey yönünde arka arkaya iki kubbe ile örtülüdür. 
Binanın kendisi ve giriş kapısı oldukça sade, mütevazı yapılmıştır. 
Hücreler beşik tonoz ile örtülü, üzeri ise yağmurlara karşı oluklu kiremitlerle kaplanmıştır.  İçerideki şadırvanın 19. yüzyılda yapıldığı tahmin edilir. 

Ramazanoğulları Konağı: 
Konak ilk kez 1495 yılında Ramazanoğlu Halil Bey tarafından yaptırılır. 

Konak yüzyıllar içerisinde geçirdiği pek çok tamirat ile büyük değişikliklere uğrar.
3 katlı olarak yapıldığı görülür. 
4. Murat Bağdat seferinde burada birkaç gece konaklama yapar. 
Saraydan Ulu Caminin batı kısmına çıkan bir yeraltı geçidi ve merdivenler tespit edilmiştir. 

 

Kaynak: Türk Kültür Varlıkları Envanteri – Adana 01
Yazar: Prof. Dr. Nusret Çam
Yayınevi: Türk Tarih Kurumu Yayınları

Yazıyı paylaş!