Ani Genel Bilgi

ANİ ŞEHRİ – GENEL BİLGİ VE TARİH

Ani şehri üçgen bir plato üzerine kuruludur. Asıl kent merkezi doğuda Arpa Çayı kanyonu, batıda Bostanlar Çayı / Alaca Su kanyonu ve kuzeydoğuda Mığmığ deresinin oluşturduğu bir tepelik üzerinde yer alır. Ermeniler Arpaçay kanyonuna Achurean derler, Bostanlar Çayı / Alaca Su kanyonuna da çiçekler vadisi derler.

Tarihi Bilgi:
* Bölgede ilk çağlardan beri yerleşim olsa da organize bir şehir olarak M.Ö. 350-300 yıllarında kurulur. Göçebe toplulukların zorlu kış zamanlarında toplandıkları, yaz aylarında da dağıldıkları bir kenttir. 
* Şehir M.S. 4. yüzyılda Kamsarakan prenslerinin ilgisini çeker. Kamsarakan prensleri bugünkü Gümrü civarını içine alan Şirak bölgesinden gelirler.
* Zamanın Ermeni kralı 3. Tirad Aziz Gregor/Kirkor Lusavorich’i yanına alarak bölgeye gelir ve Aziz Gregor bugünkü Ani – Kağızman arası bölgeyi Kamsarakan prensleri için kutsar.
* Kamsarakan prenslerinin merkez olarak bugünkü Digor yakınlarındaki Bagaran şehrini seçerler. (Bagran bugünkü Kilittaşı köyü).
* Ani sadece kutsanmış bir kent konumundadır. Daha sonraki dönemlerde şehir pek çok yönetim değişikliği yaşar.
* En son 8. yüzyılda Ermeni Bagratuni hanedanlığı bölgeyi yerel prensliklerden satın alır. Abbasilerin ve Bizanslıların da kabullenmesi ile Bagratuni krallığını kurarlar.
* İlk kez Kamsarakan prensleri tarafından yaptırılan kale Bagratuni hanedanlığı zamanında büyütülür ve şehrin kuzeyini de kapsayacak şekilde şehir surları yapılır. 
* 952-977 yılları arasında Bagratuni kralı olan 3. Aschot Oghormatz (anlamı: şefkatli, hayırsever Aşot) Ani’yi Ermeni krallığının merkezi yapar ve 961 yılında tüm Ermenilerin kralı olarak taç giyer.
* 3. Aschot şehir surlarını büyütür, şehri tamamen yüksek surlar içerisine alır.
* 9. ve 10 yüzyıllar şehrin en ihtişamlı yıllarıdır. Abbasi ve Gazneli tüccarların mallarının batıya, Trabzon limanına taşınmasında önemli bir uğrak yeri olan kent devamlı büyür.
* 3. Aşottan sonra 2. Simbat zamanında şehre ihtişamlı devlet binaları ve kiliseler yaptırılır. Bu yapılardan Katedral halen ayaktadır. Güneydeki kale içerisine de büyükçe bir saray yaptırılır.
* 989-1020 yılları arasında 31 yıl krallık yapan 1. Gagik zamanında ise şehir en ihtişamlı zamanını yaşar ve çok büyür.  Kroniklerin anlattığına göre Ani “100.000 üzerinde halkın yaşadığı 1000 kiliseli şehir” olarak anılır.
* 1. Gakik Ermeni Patrikliğini 993 yılında Argani’den Ani’ye taşıtır. Artık Ani aynı zamanda dini bir merkez halini de alır.
* Kent bugün bile izlerini gördüğümüz pek çok orta çağ kentlerinde uygulanan ızgara planlı kent mimarisi ile yapılandırılır. Bu mimaride caddeler uzunlamasına ve enlemesine dümdüz devam ederler ve biri birlerini keserler.
* Kentin her yanına künkler ile su dağıtımı yapılır. 
* Arpaçay (Achurean) üzerindeki daha önceleri Kamsarakan prensleri zamanında yaptırılan, 3. Aşot tarafından yenilenen köprü yıkılıp yeniden daha geniş bir şekilde yaptırılır. Ayrıca Kızlar Kalesi/Manastırı diye adlandırılan uç kısma da günümüze kadar gelememiş bir köprü daha yaptırılır.
* Kent surları yenilenir, sağlamlaştırılır ve şu anki gördüğümüz hale getirilir. 
* 1. Gakik dönemindeki gelişmeler 1020-1039 tarihleri arasında yönetime gelen 3. Smbat Hovhannes zamanında sekteye uğrar.
* Bu dönemde batı doğu kilisesi çekişmeleri başlar. Bir de  3. Smbat Hovhannes Gürcü ve Ermeni prensleri ile uğraşmaktadır. Kardeşi 4. Aşot’u kendisine yardımcı kral olarak görevlendirir.
* Bizansın Bagratuni krallığına ilgisi büyüktür. Bagratuni krallığını doğuda büyümekte olan Selçuklulara karşı tampon bölge olarak kullanmak ister. Bunun için de Ermeni Bagratuni krallığını korumaları ve egemenlikleri altına almak isterler.
* 3. Smbat Hovhannes Bizans’ın bu niyetine karşı çıkar ama Katholikos (Patrik) Petrosun devreye girmesi ile Gürcü ve Ermeni prensliklerinin kargaşalarını bastırmak için Bizans ile ilişkiye girmek zorunda kalır.
* Bizans ve  Bagratuni krallığı arasında bir sözleşme imzalanır. Bu sözleşmeye göre Bizans kralı Bagratuni krallığı saldırıya uğrarsa yardım edecek ve zorunlu durumlarda da Bagratuni kralının varisi olacak. 
* Aslında 3. Smbat Hovhannes’e karşı Gürcü ve Ermeni prenslerin başkaldırmalarını gizliden gizliye Bizans teşvik eder ve Smbat Hovhannes içinde bulunduğu zorluklardan dolayı bu anlaşmayı imzalamaya mecbur kalır.
* 1039 yılında 3. Smbat Hovhannes’in ölümü ile Bizans kralı 4. Michael yapılan anlaşmayı gerekçe göstererek karl 3. Smbat Hovennes ölünce kendisini tüm Ermeni Bagratuni topraklarının varisi olarak görür ve bölgeye sahip olmak ister.
* Ani kenti önde gelenleri buna karşı çıkarlar ve Ermeni prenslerinden Vahram Pahlavuni’yi ordu komutanı ve yönetici olarak seçerler. Vahram şehirde yönetimi devralmaya gelen Bizans komutanını ve ordusunu yenilgiye uğratır. 
*  1042 yılında Smbat’ın 17 yaşındaki yeğeni 2. Gagik’e taç taç giydirilir, kral yapılır. 
* Bizans’ın şehri ve bölgeyi kolayca ele geçirebilmesi için bir hile planlanır ve 2. Gagik’i Doğu Roma krallarının doğudaki kral vekili yapmak istedikleri vaadi ile Kontantinopolis’e (İstanbul) davet ederler. Genç ve tecrübesiz 2. Gagik söylenenlere inanır ve büyük umutlar içinde Konstantinopolis’e (İstanbul’a) varır.
*  Verilen sözlerin kandırmaca, yem olduğunu orada anlar.  2. Gagik’e Bagratuni Ermeni krallığının Bizansa katılması dayatılır. 2. Gagik kabul etmez. Hapse atılır ve ömrünün sonuna kadar Bizans’ın elinde mahkum olarak kalır.
* Zamanın Doğu Roma (Bizans) kralı 9. Konstantin Monomachos kralsız kalan Bagratuni hanedanlığı üzerine bir sefer düzenler ve başkent Ani şehrini 1045 yılında ele geçirir. Ermeni Bagratuni krallığı yıkılır, bölge Doğu Rama’ya (Bizans’a) dahil olur.
*  Yani bölgedeki Ermeni devleti Türkler tarafından değil, Doğu Roma (Bizans) devleti tarafından yıkılır. 
* 1060 yılından sonra bölgeye Selçuklu akınları başlar. Bizans yönetimindeki şehir eski ihtişamını kaybeder. Artık Bizans tebası olmuş olan halk yavaş yavaş Karadeniz ve Konstantinopolis’e (İstanbul’a) göç etmeye başlar.
* Varlıklılar genellikle daha müreffeh bir hayat sürmek için Bizans başkentine göç ederler. 
* 1064 yılında Selçuklular uzun kuşatmalar sonunda şehri alırlar. Selçuklular Ani’yi Ermenilerden değil, Bizans devletinden alır.
* Şehirdeki Ermeni halka Grekçe değil, kendi dillerinde ibadet edebilecekleri garantisi verilir. Böylece Ermeni halkı ile Türkler arasında 1000 yıl sürecek dostluk sürecinin de temelleri atılır. 
* (Bizans bölgeyi yönetimine alınca Ermenilere kiliselerdeki ibadetlerin  Ermeni Apostolik ritüeline göre değil, Rum Ortodoks ritüellerine göre yapılmasını dayatır. Selçuklu ile birlikte Ani’de yaşayan Ermeniler tekrar kendi ritüellerine göre ibadetlerini yapmaya başlarlar.)  
* Selçuklular bölgenin yönetimini kendilerine bağlı olan Müslüman Şeddatoğulları hanedanlığına verir. (Şeddadiler veya  Şeddadoğulları bugünkü Ermenistan’ın Divin şehri yöresi ile  Azerbaycan Gence arasında hüküm süren bir müslüman Kürt hanedanlığıdır. 1054 yılında  Tuğrul Bey’in hakimiyetini tanırlar ve  bu tarihten sonra hep Selçuklulara bağlı hareket ederler.) 
* Şeddadoğullarına bağlı Müslüman Kürt aşiretleri Ani ve çevresine göç etmeye başlarlar. Böylece bölgenin demografik yapısı değişmeye, İslamlaşmaya başlar.
Ermeni ve Gürcü Hıristiyanlar, Türk ve Kürt Müslümanlar ve az sayıda Yahudi topluluklar ile bölge çok kültürlü hale gelir. Şehirde sayısı çok az olsa da Rumlar da mevcuttur. 
* Şeddadoğulları Selçuklu şehir mimarisini kentte uygularlar. Camiler, hamamlar, kervansaraylar yaptırırlar. Şehir surları onarılır. 
* Şeddadiler bölgeye önce Büyük Selçuklu devletinin, daha sonra Anadolu Selçuklu devletinin vasalı olarak hakim iken, Erzurum Erzincan yöresine de Saltuklular vasal olarak hakimdirler. (Vasal: Bir bölgeyi hakim güç adına yöneten, yönettiği bölgede tam yetkiye hakim yöneticilere denir. Bir nevi eyalet ve eyalet başkanı olarak algılayabiliriz).
Bir de tarihimizin ibret alınacak çok sık rastladığımız nahoş bir intikam olayından bahsedelim.   Hikaye şöyle:  
1153 yılında Ani yöneticisi Mahmud oğlu Emir Fahreddin Şeddat Saltuklu Emiri 2. İzzettin’in kızına talip olur. Saltuklular kızı vermez. Fahreddin Şeddat bunu kendisine gurur meselesi yapar. İzzettin’den intikam almak için Saltuklu topraklarına sık sık saldırılar yapan Gürcü kralı Dimitri ile anlaşır. Plana göre Dimitri şehre saldıracak, Fahreddin de İzzettin’den yardım isteyecek. İzzettin yardıma gelince de Şeddadiler Gürcüler tarafında olacaklar ve İzzettini yenecekler. Plan uygulanır ve başarılı da olunur. Fahreddin’e ordusu ile yardıma giden Saltuklu emiri 2. İzzettin ihanetle karşılaşınca yenilir, esir düşer. (Şevval ayı 548 -tahminen miladi takvime göre Aralık 1153 / Ocak 1154) . Ahlat Şahı Sökmen Bey ile Artuklu Hükümdarı Necmettin Alp İzzettin’i kurtarmak için Gürcülere 100.000 Dinar öderler. Kurtulmasını sağlarlar.
Kurtulan İzzettin kısa sürede bir ordu toplar ve Anide Fahreddin’i yönetimden uzaklaştırır, yerine Fahreddin’in kardeşi Fazlun’u yönetici olarak getirir ve döner. Fahreddin daha sonra kaçar ve Gürcülere sığınır. Gürcülerin Dimitri’den sonraki kralı 3. Giorgi 1161 yılında Ani’yi işgal eder. Artık Ani bir Gürcü şehri olur. Fahreddin’in hırsı hem kendisinin hem de sülalesinin sonunu getirir hem de diğer dost emirlikleri zor duruma sokar. Fahreddin Gürcülerin şehri kendilerine bırakacağını düşünür ama Gürcüler bunu yapmazlar, hatta Fahreddin’i de hapis ettirirler.
* Aninin düşmesini duyan Irak Selçuklu Sultanı Arslanşah Atabeğ Şemseddin İldeniz’in girişimi ile büyük bir ordu oluşturur ve Gürcüler üzerine yürür.

* 1163 yılında 3. Giorgi’yi büyük bir yenilgiye uğratır. Giorgi Ani’yi Selçuklu’lara iade etmek zorunda kalır. Selçuklular yönetici olarak yine Şeddadilerden Şahanşah’ı vali tayin eder.
* Selçuklu ordusu geri dönünce Gürcüler tekrar harekete geçerler ve 1175 yılında Ani’yi işgal ederler Son Şeddadi yöneticisi Şahanşah’ı esir alırlar ve Tiflis’e götürürler. 
* Arslanşah bu olaya çok kızar hemen büyük bir ordu toplar tekrar Gürcüler üzerine yürür. Muharrem 571 – miladi Ağustos 1175 yılında Gürcüleri tekrar yener ve Ani’yi geri alır.  
* 9 yıl sonra 1184 yılında şehir tekrar Gürcü hakimiyetine girer.
* Görüldüğü gibi şehir sık sık el değiştirir. Bu yapılarda da görülür. Şehrin nüfusunun çoğunluğu (tamamına yakını) Ermeni olduğu için Gürcüler döneminde de yapılan kiliselerdeki kitabeler Ermenice olarak yazılır. 
* 1250 yılından sonra kent Moğolların atadığı valilerce yönetilir. Kent ihtişamını da kaybeder.
* Moğol askerleri haneleri sık sık yağmalarlar. Bu da gücü olanların kenti terk etmesine sebep olur.
* Daha sonra İlhanlılar döneminde 1319 yılında çok ağır bir deprem yaşanır. Bu deprem şehrin çöküşünü de getirir. Yavaş yavaş insanlar şehri terk etmeye başlarlar.
* Nüfus hep azalmakta olduğundan depremin yıktıkları yapılar tamir edilemez. Kent harabe halini alır.
* Ticaret kervanlarının da yeni güzergahlar belirlemesi sonucu şehir önemini tamamen yitirir.
* 15. Yüzyılda kent bir köy görünümündedir.
* 19 yüzyıl seyyahları bölgeye geldiklerinde Ani’nin insansız hayalet şehir olduğunu belirtirler.  
* Terkedilmiş pek çok harabe bina depremlere ve sert kış şartlarına rağmen varlıklarını 20. Yüzyıla kadar sürdürürler.
* Sivil yapıların hemen hemen hepsi zamana karşı dayanamaz. Sadece dini yapıların çok az kısmı ve şehir surlarının bir kısmı temelleri sağlam olduğu için günümüzde de görülebiliyorlar. 
* Ani’de ilk arkeolojik çalışmalara ve kazılara 1893-1894 ve 1904-1917 yıllarında Nikolai Marr tarafından başlanır.  Çıkarılan pek çok eser önce depolanır sonra Rusya’ya götürülür. Götürülemeyenler de toprağın altına gömülür.
* Rus devriminden sonra Rusya’ya götürülmek üzere depolanan pek çok eser zamanın kargaşa ortamında yağmalanır.  (Not yağmalayanlar yine Rus askerleri veya elitleridir, tıpkı Amerikalı askerlerin Bağdat müzelerinde yağmalar gibi)
* Türk bilim adamları tarafından da değişik tarihlerde yapılan arkeolojik çalışmalar şu anda Pamukkale Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Fahriye Bayram başkanlığında yürütülmektedir.

———————
Sayfayı okumaya misafir olduğunuz için teşekkür ederim.
Herkese kendi hayat felsefesine göre mutluluklar diliyorum.
Saygılar, selamlar
Rehber Muammer Çelik

* Yukarıdaki bilgiler pek çok sayıda yazı, makale, kitap taramaları sonunda ortaya çıkmıştır. Proje tamamlandığında yararlanılan tüm kaynaklar liste olarak yayınlanacaktır.
Her türlü görüşlerinize, eleştirilerinize ve önerilerinize açığım. Telefon numaram: 0532-2643999 email adresim: rehbermuammer@gmail.com

Yazıyı paylaş!