Yılankale veya Yılanlı Kale veya Yılan Kalesi
Kale Ceyhan yakınlarında Çukurova’da bir tepe üzerine inşa edilmiştir.
Adana – Osmaniye istikametine yapılan yolculukta otoyolda giderken yolun solunda, eski E5 üzerinden gidilirse de yolun sağında kalır.
Uzaktan mükemmel bir görünümü vardır. Uzaktan olan resim Otoyolda Mıstık tesislerinden çekilmiştir. Diğer resim Adana il Kültür ve Turizm Müdürlüğü sayfasından.
Yılan Kalesi Bizans dönemi kalelerindendir. Haçlı seferleri esnasında kale kuvvetlendirilir. İçeride bulunan Ermenice kitabelerden dolayı muhtemelen kalenin bölgede Bizans’a bağlı olarak hüküm süren Ermeni krallığı tarafından yaptırılmış veya tamir edilmiş olabilir…
Kalenin 8 yuvarlık burcu vardır. Kalenin eski adı: Gavora (Kavora) kalesidir.
Halk arasında ünlü ŞAHMERAN efsanesini bu kale ile ilişkilendirilir. Evliya Çelebi kaleyi Şahmeran kalesi olarak adlandırır.
Halk arasında zamanla Şahmeran efsanesinden dolayı Yılan Kalesi veya Yılanlı Kale olarak anılır.
Şimdi kısaca Şahmeran efsanesinden de bahsedelim:
Efsanenin en az 20 değişik versiyonu vardır… Bunlardan en kısa olanını aktarayım… Başka versiyonları duyarsanız, onlar da doğrudurlar… Adı üstünde efsane…
Hikayemiz bir söylenceye göre yöredeki Misis antik kenti ile bağlantılı, bir söylenceye göre de Tarsus ile bağlantılı…
Misisli veya Tarsuslu bir genç arkadaşları ile ava çıkar veya bir yolculuğa çıkar… Yolculuk esnasında konakladıkları ormanlık alanda uyur kalır. Arkadaşları giderler…
Uyanan genç kendisine yol aramaya başlar… Yalnız kaldığı için vahşi hayvan korkusu ile de bir sığınak bulmak istek… Bu esnada ormanlık alan içerisinde dağın tepesinde bir kale görür…
Kaleye varınca pek çok yılan tarafından esir alınır… Meğer kale yılanların kalesi imiş… Yılanların padişahı Şahmeranın huzuruna çıkarılır…
Geliş nedeni sorulur. O da kaybolduğunu anlatır. Ona inanılır…
O zamanlar insanlar ile yılanlar arasında bir düşmanlık yoktur…
Şahmeran delikanlıyı evine gönderir, ama bir şartla… Kesinlikle kimseye kendisini ve kaleyi gördüğünü söylemeyecektir… Ama delikanlı sözünü unutur…
Bir gün Tarsus veya Misis kralı hastalanır. Hekimler onun derdine Şahmeran’ın başından veya gözlerinden veya kalbinden yapılacak olan ilacın fayda edeceği söylenir…
Şahmeranı nereden bulacaklar… Kahinler Şahmeranı görenin vücudu yılan vücudu gibi parlak olur derler… O zaman hemen bir hamam yaptırılır… Herkes hamama davet edilir… Ücretsiz ve hamama gelenlere hediyeler verilir…
Şahmeranı gören genç (ismi Farisi anlatımlarda Camsab veya Camisab) hamama gelir… Kralın adamları genci görürler, hemen krala götürürler… Genç de Şahmeranın yerini söyler…
Hikaye uzun… Sonunda Şahmeran hile ile hamama davet edilir… Ve sonunda insan hilesi sonucunda yılanların kralı öldürülür…
Yılanların bazıları bu olayı bildiklerinden insanlara kızgındırlar ve onları gördükleri yerde zehirlerlermiş… Zehirsiz yılanlar ise halen krallarının insanlar tarafından öldürüldüğünü bilmezlermiş…
Günün birinde tüm yılanlar bunu öğrenecekmiş ve Tarsus’a veya Misis’e saldıracaklarmış… Hatta halk arasında bir söylence var: Tarsus’un sonu yılanlardan olacak diye… Tabii bu efsaneye göre böyle…
———————
Sayfayı okumaya misafir olduğunuz için teşekkür ederim.
Herkese kendi hayat felsefesine göre mutluluklar diliyorum.
Saygılar, selamlar
Rehber Muammer Çelik
Her türlü görüşlerinize, eleştirilerinize ve önerilerinize açığım.
Telefon numaram: 0532-2643999 e-mail adresim: rehbermuammer@gmail.com