Tigran Honents Kilisesi
Aziz Grigor Kilisesi
Şirli Kilise – Resimli Kilise
Arpaçay’a doğru yamaçta kurulmuştur.
Kilisenin hemen arka kısmında Arpaçay görülür. Arpaçay’dan sonra yükselen arazi Ermenistan topraklarıdır. Arpaçay Türkiye Ermenistan sınırını teşkil eder.
Yukarıdan aşağıya yavaş yavaş kiliseye doğru dikkatlice inelim…
Kilisenin giriş kapısının karşısındaki tanıtım levhası karşılar ziyaretçileri. Şimdi bu tanıtım levhasını okuyalım:
————
Kilisenin tabelasında “Tigran Honents Kilisesi, Şirli Kilise / Resimli Kilise, Aziz Grigor Kilisesi” yazar. Bu kadar çok isim arasında biz hangisini seçeceğiz??? Bu isimlerin hangisini kullanırsak kullanalım, doğru, geçerli olandır. Neyse biz tabelayı okumaya devam edelim. 🙂
St. Gregory’ye ithaf edilen kilise Gürcülerin Anı’ya hakim olduğu dönemde Anı’lı zengin tüccürk Tigran Honents tarafından 125 yılında inşa ettirilmiştir. Kiliseye daha sonra bir Jamatun ilave edilmiştir. Yapı, dışındaki taşa işlenmiş kababartma hayvan motiflerinden dolayı Şirli veya Resimli Kilise odışla da anılır.
Yapının bütün cephelerinde “Türk hayvan üslubu”ndan kabartma olarak işlenmiş, hayvan faigürleri vardır. Türk hayvan takviminden alınan bu sembolik figürlerin Anı’nın İlhanlılar eline geçtiği dönemde 1310 yılında eklendiği kabul edilmektedir. Kilise T.C. Kültür Bakanlığınca 2009 yılında restore edilmiştir.
Şimdi de kilise hakkından biraz detaylı sohbet edelim. Size derlemelerimi sunayım.
Kilise 1215 yılındaki Gürcü Hakimiyeti esnasında şehrin zengin tüccarlarından Tigran Honeents tarafından yaptırılır. Kilise Ermenilerin ilk dini önderi Grigor Lusavorich adına yaptırılır. Grigor Lusavorich Hristiyan dünyasından aydınlatıcı Gregor olarak bilinir.
Tüm Hristiyan dünyası için önemli olan Aydınlatıcı Gregor olarak bilinen Aziz Gregor hakkında kısa bilgi sunalım.
Aziz Gregor 240-331 yılları arasında yaşar. Çocukluğu Kapadokya’da manastırda geçer. Hristiyanlığın Ermeniler tarafından devlet dini olarak kabullenilmesini gerçekleştirir. İlk Ermeni Katholikosu olur. (Katholikos en büyür dini önderdir. Papa veya Patrik konumundadır.)
Aydınlatıcı Gregor’un aslında çok acıklı ve ilgin bir hikayesi var. Bu hikaye gezi esnasında size anlatılacaktır. Kilisedeki resimlerde de Gregor’un hayat hikayesinden sahneler görülür.
Kilisenin güney cephesinin doğu kısmında vakfiye kitabesi var. Ermenice okuyamadığım için size bunu almanca kaynaklardan tercüme ediyorum. (Cümleler çok uzun. Orijinali bozulmasın diye sıkıcı bazen de anlamsız gibi görünse de yazıldığı şekilde aktarmaya çalıştım. M.Ç) Kitabenin bulunduğu kör kemerleri de resimde gösterdim. Resimde yazı okunmuyor. Ziyaret esnasında kolay bulasınız diye gösterdim.
“Kuvvetli ve heybetli, fetihler yapan Zakaria oğlu Şahanşah ile birlikte Aniye hakim olunca, ben Honentz sülalesinden Sulem Sembatorentz’in oğlu, Tanrının hizmetçisi Tigran Efendilerimin ve çocuklarının uzun ömürlü olmaları için çalılıklarla dolu olan yamaca kiliselerin anası diye adlandırılan bu Aziz Gregor Manastırını 664 yılında (miladi 1215) tanrının lütfu ve merhameti ile yaptırdım. Ben bu yeri meşru yollardan edindiğim servetim ile sahiplerinden satın aldım, pek çok zahmet ve büyük Masraflar ile etrafını duvarla çevirttim.
Bu kiliseyi Aziz Gregor Lusarowitsch (aydınlatıcı) adına yaptırdım, ve pek çok süsler ile güzelleştirdim ve Kutsallık nişanesi olarak da “gümüş ve altından kutsal haç ile, gümüş ve altınla süslenmiş ikonalarla, değerli taşlar ve incilerle, altın ve gümüş şamdanlarla, Aziz din önderlerinin ve şehitlerin kutsal emanetleri ile Her çeşit ayin malzemeleri ile” donattım.
Ben aynı zamanda Rahiplelirin ve önderlerin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak çok güzel tezyin edilmiş konutlar yaptırdım.
Efendilerim Şahanşah ve çocuklarının ömürleri uzun olması için ve benim de günahlarımın affedilmesi için komünyonu (İsanın kanı ve bedenininin kurban edilmesini temsil eden kurban ibadetini) devamlı yapacak bir papaz görevlendirdim.”
————————
Sonra kiliseye nerelerden gelir geleceği hakkında uzunca bir liste yazılmış. Bu listede Köylerden gelen gelirler, vakfiyenin arazileri, değirmenleri, çarşıları, ve misafirhanelerini detaylıca yazılmış. Bitiminde de zamanın İslam vakıflarında olduğu gibi burada da vakfı bozanlara lanet ve vakfa katkıda bulunanlara da hayırdualar yazılmış. İlginç olduğu için aşağıda aktarıyorum.
————————
“Bu manastırın ilerideki sahipleri bu manastırın veya “Bekhentz” adıyla yaptırdığım manastırın altınlarını -ki ben listesini vasiyetnamemde belirttim- yağmalarlar ise bu manastırın manevi gözcüsü Aziz Gregor bunu görecektir.
Büyük veya küçük, benden veya yabancı olan her kim bu kitabede yazılanları engellemeyi denerse, veya malları yok ederse veya Tanrının bu günahkar kulunun hatıratına zarar verirse, hangi nedenle olursa olsun ,- Tanrı oğlunun azametli korumasından mahrum kalsın, Habilin ve Judasın cezalarına çarptırılsın; üç kutsal ruhaniler meclisinin, 9 melekler ilahi topluluğunun laneti üzerine olsun; ama benim isteklerimi yerine getirenler, ve getirmeye çalışanlar Tanrı tarafından kutsansınlar…”
———–
Kiliseyi hem merkezi kubbeli hem de haç planlı kilise olarak görebiliriz.
Merkezi konik kubbe kısmen köşelere yerleştirilmiş yarım sütunlar üzerine oturtulmuştur.
Kilisenin apsisi, yan duvarları kubbesine kadar kutsal resimler ile bezenmiştir.
Duvarların kubbenin altına gelen kısımdı sağ ve soldan dışarıya doğru genişlemesi kilisede haç planı oluşturur.
——
Kilisenin batı girişinin yanında daha sonraları Şapel olarak kullanılan bir Şamatun / Yamatun yapılmıştır.
Yamatun Ermeni mimarisine özgü bir bölümdür. Kilisenin yapıldığı dönemlerde Ermeni kiliselerinin içerisine cenaze gömülmez. Kilisenin yanına Yamatun ismi veriler çok amaçlı bir mekan yapılır. Bu mekana kiliseyi yaptıranlar veya prensler bazen de kiliseye büyük bağışlarda bulunanlar defin edilirler. Aynı zamanda bu alan kütüphane, sohbet mekanı, dini bilgilerin öğretildiği yer olarak bazen de dünyevi işler için kullanılır.
Sağlam bir zemin üzerine yaptırılan kilisenin 16 kör kemer üzerine oturan konik kubbesinin bir kısmı restorasyonda kesik şekilde tamir edilmiştir.
(Kör kemer: Yalancı kemer de denir. Süsleme amacı ile yapılır. Duvarların hiçbir yükünü taşımaz, içinden de geçilmez. Kapı ve pencere olarak da kullanılmazlar. Kör kemerler binanın inşası esnasında yapılabileceği gibi, sonradan da yapıya eklenebilirler.)
Kör kemerlerin iç kısmında her cepheye ikişer üçgen niş yerleştirilmiştir.
Surp Prkiç kilisesinde olduğu gibi kubbenin altında bir kabartma bandı ve kubbenin batı kısmanda bir kartal heykeli görülür.
Kilisenin duvarlarında, içeri açılan pencere kenarları rölyeflerle bezenmiştir. Ayrıca geometrik süslemelerin yanı sıra Üzüm yaprakları arasında pek çok hayvanlar da tasvir edilmiştir. Süslemelerde Kartallar, tavus kuşları, horozlar, geyikler, hayali yırtıcı kuşlar, ejderhalar ve sirenler görülür (siren: mitolojik tasvirler). Tasvirler tek tek veya simetrik düzenlenmiş olarak, bazen de mücadele halinde görülürler.
Kilise batısında giriş kapısının önünde şu anda yıkılmış olan sütunlu bir sundurma (Narteks) vardır.
Mukarnas işçilik ve geometrik süslemeler kilise yapımında İslam sanatından da etkilenmeyi gösterir. Kilisenin yapıldığı tarihteki Gürcü hakimiyetinden önce uzun süre Selçuklu hakimiyeti yaşamış olan kentte İslam mimarisinden etkilenilmesi de normaldir.
İçerideki freskler kilisenin ilk yapıldığı zamandandır. İşlenen konular Ani ve Şirak eyaletindeki ilklerden sayılır.
Fresklerdeki Gürcüce yazılara bakılırsa ressamlar ve tasarımcılar Gürcü olmalılar.
En ilginç olanı, kilisenin girişindeki alanda görülen çağdaşı Gürcü tasvirlerine öykünerek hazırlanmış freskler Gregor Lusarowitsch, Hiripsime ve Nino hakkındaki hikayeleri içeriyor.
Şimdi kilisede görülen freskleri kısaca tanımaya çalışalım.
Tam karşıda, apsis kısmında pek iyi seçilemeyen Deesis sahnesi var. (Deesis sahnesini ne demektir kısaca anlatalım. Genellikle Bizans ve doğu Ortodoks kiliselerinde görülür. İsa tacıyla tahtta oturur. Elinde bir kitap taşır. Meryem ve Yahya iki yanında dururlar. Bazen diğer azizler ve melekler de olur. Meryem, Yahya ve diğer figürler, elleriyle dua eder şekilde tasvir edilirler. Dua ederlerken de İsa’ya doğru bakarlar).
Şimdi buradaki çok zor seçilecek kadar silik durumdaki sahneyi tanımaya çalışalım: Meryem ve Vaftizci Yahya arasında Pantokrator (=kainatın efendisi) İsa tasvirini görebiliyoruz.
Hemen altlarında komünyon sahnesi resmedilmiş. (Komünyon: Hristiyanlıkta İsa son akşam yemeğinde havarilerine ekmek verir, bu benim bedenim der, üzüm şırası/şarap verir bu da benim kanım der. Ritüeli bilmeyen halk arasında ekmek ve şarap ayini olarak da bilinir.)
En altta ise beyaz badana ile kısmen kapanmış sahnede piskoposlar ve patrikleri görürüz.
Apsis kemerinde resmedilen10 Peygamber büstünden 6 tanesini görebiliyoruz.
Yukarıya kubbeye baktığımızda kubbenin merkezinde baş meleklerin taşıdığı İsa’nın göğe yükseliş resminin çevresinde, Meryem, havariler ve İsa’nın geri dönüşünü müjdeleyen iki melek tasvirlerini görürüz.
Pencerelerin aralarına da 16 peygamber freski seçilebilir durumda.
Pandantifteki (pendentif) 4 incil yazarlarından 3 tanesinin resimleri seçilir durumda.
(Pandantif=pendentif: kare köşelerden kubbe kemerine ve kubbeyi taşıyan kubbe kaidesine geçişi sağlayan üçgene pandantif denir.)
Batı kemerde Davut ve Süleyman resimlerini görürüz.
Apsis kemerinde Meryem’e İsa’nın müjdelenmesi sahnesi var. Meryem görünür durumda ama sol taraftaki Cebrail resmi yok olmuş.
Güney duvarın üst kısmında İsa’nın doğum sahnesi ve hemen altında da Kudüs’e giriş resmedilmiş. En alt kısımda ise Meryem’in ölümü sahnesi var.
Güneydoğu duvarında yırtıcı kuşları gösteren bir fresk dikkati çeker.
Kuzey duvarın üst kısmı Pfingsten bayramı gösteriler var. (Pfingsten: Hristiyanlıkta çok önemli bir bayramdır. İsa’nın göğe gidişinden 49 gün tamamlanıp 50. güne gelindiğinde İsa havarilere görünür. Tüm havariler her dili konuşmaya başlar. Bu gün ilk kilisenin kuruluş günü olarak da kabul edilir.)
Kuzey duvarın orta kısmında ise ölmüş olan Lazarusun yeniden canlanması sahnesi var. En alt kısımda ise azizler resmedilmişler.
Kemerlerde, tonozlarda güney ve kuzey duvarlarının batı kısmının üst kısımlarında İsa’nın çilesi ve paskalya konulu freskler yer alır.
Fresklerde rahipler, şövalye azizler, genç ve ihtiyar Simon gibi keşişler de yer alır.
Kilisenin giriş kısmının alt bölümlerinde kiliselerde görülen resimlere göre farklılık gösteren derin anlamlar yüklü freskler görürüz.
16 sahnelik Aydınlatacı Gregor’un hayatından 16 sahnenin içerisinde bir tane de aktarılmak istenen konularla bağlantısı olmayan Azize Nino sahnesi görülür.
Konu bütünlüğünü sağlamak için resimleri yukarıdan aşağıya ve soldan sağa doğru okumak gerek.
Güney duvarda Gregor ile o zamanlar halen kafir olan Kral Trdat’ın karşılaşması sahnesi var. Devamındaki sahnelerde Gregor’a işkence yapılır, yılanlarla dolu bir çukura atılır.
Sahnelerde Grigor’un Çukura atılışı esnasındaki olaylar resmedilir.
Diğer resimlerde Kral Trdat’ı reddeden Hristiyan bakire Hrispime’nin ve Gayane’nin başlarının kesilmesi, akabinde Kralın gittiği av esnasında suçlarının cezası olarak burnunun domuz burnu halini alması temaları işlenir.
Onu bu durumdan sadece Grigor kurtarabileceği için son sahnede onun kurtuluşunu ve Saygıyla karşılanmasını görürüz.
Girişteki kuzey duvarda Ermeni vakanüvist Agathongelosun kendine has uslubu ile aktardığı Gregorun (manevi göz ile) görüsü teması işlenir.
Resimde açılan gök yüzünde parlak ışıklar içinde bir adam görünür ve iki melek yeryüzüne iner.
Buradaki anlatım Ermeni halkının Hristiyanlık dinine geçişini sembolize eder.
Gürcü ve ermeni kiliselerindeki mezhepsel farklılıkları sanki birleştirmek istermişçesine Gürcistan’a Hristiyanlığı tebliğ eden azize Nino’nun efsanevi hayatından kesitler sunar. Burada Nino Hrispimeve Gajane’nin yoldaşı olarak gösterilir.
O zamanki ismi İberia olan Gürcistan’ın kralı Miran Ninonun duaları sonucu Hristiyanlığa geçer. Bir kilise yaptırmak ister ama ilk sütunu dikmeyi başaramaz. Nino dua eder ve elbisesi ışıktan ve ateşten olan genç bir adam gelir, sütunu kaldırır ve kaidesi üzerine yerleştirir.
Freskte Meleğin sütunu yerleştirdiği esnada Nino’nun dua edişi görülür.
Buradaki resim konuları: Kapadokyalı (Kayseri’li) Grigonun Piskopos olarak takdis edilmesi, Tdrat’ın ve Ermeni halkının vaftizi, Gregor’un keşiş ve münzevi hayatı. Bu freskte Ermeni ve Gürcü kutsalları bir arada tasvir edilirler.
Nartekste Kilise giriş kapısının üzerinde İsa resmi, çarmıh sonrası haçtan indirme, mezara yerleştirme ve zamanla yok olmuş büyükçe bir kıyamet sahnesinin kalıntıları görülür.
Sonradan yapılan Şapel kısmında Meryem ve Çocuk İsa freski silinmemiş.
Bu kilisedeki resimler diğer kiliselerden farklı özellikler taşır. Kilisenin batı kısmındaki fresklerde Gürcüce ve Grekçe yazıların olması uzmanların “Gürcü yönetimi zamanında fresklerin belki Bizans’tan gelen ustalar tarafından yapılmış olabileceği” savını tartışmasına sebep olur.
———————
Sayfayı okumaya misafir olduğunuz için teşekkür ederim.
Herkese kendi hayat felsefesine göre mutluluklar diliyorum.
Saygılar, selamlar
Rehber Muammer Çelik
* Yukarıdaki bilgiler pek çok sayıda yazı, makale, kitap taramaları sonunda ortaya çıkmıştır.
Her türlü görüşlerinize, eleştirilerinize ve önerilerinize açığım. Telefon numaram: 0532-2643999 email adresim: rehbermuammer@gmail.com